MOSKOVA METROSU
|
Tarihi özellikleri ve güzelliğinin yanı sıra Moskova Metro’su, trafiğin yoğun
olduğu bu şehirde bir kurtarıcı da oluyor. Eğer trafiğin ortasında sıkıntılı
saatler geçirmek istemiyorsanız “M” yazan bir kapıdan içeri girmek
yeterli olacaktır. Moskova metrosunu, her gün yaklaşık 8 milyon insan
kullanıyor. 8 milyon insan yanılıyor olamaz...
Fakat bu büyük, kullanışlı ve güzel ağ bir seferde karar verilip yapılamaz. İlk
olarak devrimden önce gündeme gelir. Balinskiy 1902 yılında bir metro projesi
hazırlar, ancak proje hem şehrin görünümünü bozacağı, hem de tarihi binalara
zarar vereceği gerekçesiyle engellenir. Bu proje ilk defa gündeme geldiğinde
yerel bir gazete, “Rus halkının Moskova’da değerli gördüğü her şeye yönelik,
insanı sersemleten, utanmazca bir tecavüz” olarak yorumlar. Elbette o zamanlar,
Moskova Metrosunun, ulaşımın temeli olacağı ve milyonlarca insan tarafından
kullanılacağı tahmin edilemez.
Ancak 1912 yılında Knorre isimli bir mühendis metro projesi ile ilgilenir. Bu
defa da 1. Dünya Savaşı başlar, ardından devrim olur ve Moskovalılar metroya bir
kez daha kavuşamazlar. Şehrin bu metroya ihtiyacı vardır ve sonunda 1931’de,
Stalin döneminde metro projesi kabul edilir. Metronun yapım görevi Nikita
Kuruşçev ile Lazar Kaganoviç’e verilir. Sovyetler Birliği’nin dört bir yanından
erkek ve kadın işçiler getirilir. Ayrıca Kızıl Ordu ve Komünist Gençlik
Birliği’nin (Komsomol) 13 binden fazla üyesi de metro yapımına katılır. Onların
anısına Kaltsovaya Liniya üzerinde Komsomolskaya isminde bir istasyon
bulunmaktadır.
İlk olarak, Sokolniki’yi Park Kulturi’ye bağlayan Sokolichneye hattı açılır. 11.6km’lik hattın yapımı 1935’de tamamlanır ve ilk 13 istasyon Mayıs ayında açılır. Bu hattın yapımında çalışanlara madalyalar verilir, çok büyük önemi olan Lenin Nişanı ile ödüllendirilir. Bunu takip eden dört yıl içinde inşaat hızla devam eder, 1939 yılında 1 milyondan fazla yolcuya hizmet veren 22 istasyon açılır. |
|
Metro istasyonlarının iç dekorasyonlarında SSCB’nin en iyi sanatçıları
görevlendirilir. Bunların çoğu devrim, Sovyetlerde yaşam, ulusal savunma gibi
temaları işler. Moskova Metrosu’nda gezilmeye değer birçok istasyon
bulunmaktadır. Sanki herkese açık bir müze gibi. Bu istasyonları gördükçe, metro
benim için sadece ulaşım amaçlı kullanılmaktan çıktı ve bu istasyonları daha
bilinçli gezmeye çalıştım.
13 Mart 1938 yılında,
tasarımı Duşkin’e ait olan Ploşçad Revalyutsi (Devrim Meydanı) istasyonu
açılır. Ana salonunda mermer kaplı kemerler, kemerlerin iki yanında Matyev
Manizer’in yaptığı gerçek boyutlardaki bronz heykeller yer alır. Bu heykellerde
Kızıl Muhafızlar, işçiler, denizciler, sporcular, çiftçiler, kadınlar
sosyalizmin öncüleri ile birlikte betimlenir.Ploşçad Revalyutsi
Gorkovsko-Zamoskvoretskaya
hattının en önemli istasyonu olan Mayakovskaya, aynı zamanda 2. Dünya
Savaşı’nda sığınak olarak da kullanılır. New York Fuarında Büyük Ödül alan
istasyonun tavanını sanatçı Deyneka’nın mozaikleri süsler. Ana salonu paslanmaz
çelik ve mermer sütunlar destekler. Mozaik panolarda Sosyalist ülkenin bir günü
anlatılır. Sırasıyla sabah saatlerini anlatan aydınlık ve açık renklerden
başlar, ortaya geldikçe, geceye doğru koyulaşarak devam eder ve sonra tekrar
gündoğumuna doğru gider. Aynı zamanda ünlü şair Vladimir Mayakovski’nin bir
heykelinin de bulunduğu istasyon, adını bu şairden alır.
Mayakovskaya
2. Dünya savaşı sırasında ve
sonrasında savaş temaları öne çıkmaya başlar. 1943 yılında, henüz 2. Dünya
Savaşı devam ederken açılan Novokuznetskaya metro istasyonu gibi.
Mimarları Vladimir Gelfreyh ve İgor Rojin olan Novokuznetskaya’nın
duvarlarındaki frizlerde Minin, Pojarski, Mareşal Kutuzov gibi savaş
kahramanları sanatçı Nikolay Tomski tarafından tasvir edilmiştir.
Novokuznetskaya metrodan alıntı
Bazı istasyonların
dekorasyonlarında halkı teşvik amacı gözetilir, 1940 ve 50’lerde yapılan çoğu
istasyonda Sovyet rejminin erdemleri üzerinde durulur. Teatralnaya’daki
(1940) tavan panallerinde, Sovyetler Birliği’nde yaşayan farklı kültürler ulusal
giysileri ile resmedilir, Sovyet Cumhuriyetleri’nin sanatları methedilir.
Sade ve zarif çizgilere sahip,
tasarımcısı Duşkin olan Kropotkinskaya istasyonunu adını Prens Pyotr
Kropotkin’den alır. İstasyonların yer üstündeki tasarımları bile propaganda
amaçlı yapılır, Arbatskaya istasyonunun girişinin Sovyet yıldızı şeklinde
olması gibi.
Kropotkinskaya
50’li yıllarda açılan
Kaltsovaya Liniya hattı, Moskova merkezini halka şeklinde çevreler. Moskova
metrosunda bazı istasyonlarda farklı metro hatlarına iki ya da daha fazla
aktarma yapılabilir. Bu istasyonlardan biri olan Novoslobodskaya metrosu
1952 yılında açılır ve ana salonun tavanında ressam Korina’ya ait görülmeye
değer “Tüm Dünya Barışı” temalı mozaik yer alır.
Novoslobodskaya
Yine Kaltsovaya Liniya
üzerindeki Beloruskaya (1952), adını Sovyet Cumhuriyetlerinden olan Beyaz
Rusya’dan alır. Burada aynı adı taşıyan birde tren istasyonu vardır. Beloruskaya
istasyonunda kır manzaralı mozaikler ve Beyaz Rusya’ya özgü halı desenleri ile
süslenmiş zemin ilgi çekicidir.
Kievskaya
(1937-1954) istasyonundaki mozaiklerde tarımdaki bolluğu kutlayan sağlıklı,
mutlu köylüler ve Rusya ile Ukrayna arasındaki dostluk betimlenir.
Kievskaya
Sovyet anlayışında spor
başarıları çok önemlidir. Park Kulturi (1935-1949) istasyonunda Sergey
Rabinoviç’in ikiz temaları bu başarıları anlatır. Buzda paten kayanlar, satranç
oynayanlar, dans edenler ana salonda, nişler üzerinde mermer rölyeflerdeki
madalyonlar üzerinde resmedilir.
Park Kulturi
Komsomolskaya’da
ise gül pembesi mermer sütunlar ve Yevgeni Lanseray’ın kahraman metro işçilerini
gösteren İtalyan çinili panelleri bulunur. İstasyonu ünlü mimar Aleksey Sçusev
tasarlar ve Pavel Korin’e ait askeri resmi geçitleri ile tarihteki ünlü Rusları
anlatan altın mozaikler yer alır. Bu istasyon da New York Dünya Fuarı’nda
ödüllendirilir.
Komsomolskaya
Metro istasyonları Moskovalılar’a sadece ulaşımda hizmet vermez. İlk yapılan
istasyonlar, savaş sırasında sığınak olabilecek şekilde tasarlanır. 1941 yılında
Alman askerleri Moskova yakınlarına geldiğinde, Mayakovskaya metro istasyonu
karargah olarak kullanılır. Kızıl Ordu’nun cepheye gitmesinden önce Stalin bu
istasyondaki merkez salonda generallere seslenir. Çistye Prudi istasyonu ise 2.
Dünya Savaşı sırasında Genel Kurmay Karargahı olarak kullanılır. Stalin ve
danışmanları ilk saldırı planlarını burada yaparlar.
Bunun dışında, metro raylarının, istasyonların yapım çalışmalarının,
tarihleriyle, fotomontajlarıyla sergilendiği Metro Müzesi Sportivnaya
istasyonunun üzerinde yer alır. Sinyal noktaları, bilet gişeleri, tren ve
asansör modelleri, aslına uygun yapılmış bir makinist kabini ve 1935 yılında
satılan ilk bilet de bu müzede sergilenir.
Moskova’da görülebilecek onlarca müze, park, tarihi mekan olmasının yanı sıra,
oralara ulaşımımı sağlayan metronun da en az onlar kadar güzel olduğunu görmek
bende hayranlık uyandırdı. Zaman zaman kitabımı alıp, bir metro durağında
oturup, gelen geçeni seyrederken zamanın nasıl geçtiğini anlamam. Bazen
duvardaki bir mozaiğin, bazen de bir sütuna yerleştirilmiş heykelin
ayrıntılarında kaybolurum. Moskova Metro ağı tarihi ve güzellikleri ile, her
daim açık bir müze gibi fark edilmeyi bekliyor...
Dikkat!
Kapılar kapanıyor, bir sonraki istasyon...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder